23 Temmuz 2007 Pazartesi

KÜrtÇe Beddualarr.....//nifir//

1-Topa xwûdê li te keve 2-Goştê te bibe xwarine mişk û maran 3-Mezelê te ne keve nava tu mezela 4-Dê û bavê te xêrê ji te nebîne 5-Xwûdê te kewîr bike 6-Tu tu xêrê ji xwe nebini 7) Xûn di dev ra hato ! 8) Dev li te xwar bibe ! 9) Mala te bi serê te da bixelê (hilişîn) ! 10) Tu, tu gûna nebîn î (Tu, qet tu gûna nebîn î) 11) Qanser lê hato ! 12) Qanser li te were ! 13) Su/stû li şikeştî yo ! 14-Agir bi derê te keve 15-Agir bikeve mala te 16-Birûsk li te keve 17-Cegera te bişewite 18-Îlancix di gewriya te da were 19-Kevir û kuçik li te bibarin 20-Mal mîrat buyo 21-Top lê ketîyo 22-Tu bi goştê canê xwe kevî 23-Tu bi kansere bikevî 24-Tu car rîya te rast neçe 25-Tu dîn bibî bi çola bikevî 26-Tu hewcîyo ker û kûçikan bî 27-Tu ji herdû çava bibî 28-Tu ker û lal bibî 29-Tu perçe perçe bibî 30-Tu qe mezin nebî 31-Tu rezîl û riswa bibî 32-Tu sêwî bibî 33-Tu têkevî ber desta 34-Tu têkevî ber destê min 35-Tu xêre ji xwe nebînî burda da 32 tane ayrı var...1-) Tu qe tunevî 2-) Tu xêre nebînê3-) Hundir qul bûyo 4-) Kezew qul bûyo 5-) Mejo velo bûyo 6-) Firî ku firî bûyo 7-) Ma kesew li te riş bibe 8-) Ma goştê te mar û mişik bixwin 9-) Tu goştê xwe biruçkinî 10-) Ma li te zehr û zikkûm bê11-) Ma serê li te bihise 12-) Ma serî te li kevirekî bikeve 13-) Heta mirine qa tu rindîye nebinî 14-) Çav riji bûyo 15-) Çav kûr bûyo16-) Qurşun li te ketiyo 17-) Hîşk bûyo 18-) Har bûyo 19-) Xwîn verşîya. 20-) Dînîk bê û çolle ketîya 21-)Menzîl qût bûya. 22-)Mero gur li te bicivin û goştên te ji hestîyan te bikin.23-)Tu ji destê xwe bibinî. 24-) Malik li te bela bibê. 25-) Mitike ketîyo.26-) Kûr bûyo.28-) Hundir reş bûyo. 29-) Tu gûno nebînî 30-) Tu heri û cex nebi. 31-) Hundir reş bûyo. 32-) Text û teçin te bela bûyo.

KÜRTÇE'nin LEHÇELERİNDEKİ YAKINLIK...!!!

Dil insanlığın kendisini ifade etme aracıdır. bir çiçeğin yeşermesi ve etrafa güzel kokular yayması, bir bitkinin meyve vermesi gibi doğaldır ve doğal dengenin önemli bir öğesidir. Yani nasıl bitkiler yeşermediğinde, meyve vermediğinde ve çiçekler açmadığında yeryüzü çorak bir toprağa dönüşüp bütün diğer canlılar bir mahrumiyet içine düşecek ve yeryüzünün dengesi bozulup hayat durma noktasına gelecekse; aynen bunun gibi yeryüzünün herhangi bir yerindeki herhangi bir millet kendi dilini konuşmaktan men edildiğinde; gerek o milletin içinde, gerekse bu işe ön ayak olan ve buna seyirci kalan diğer toplumlarda kaos, kargaşa, dejenerasyon, anomi (sapma, kuralsızlık, düzensizlik) dengesizlikler kaçınılmaz olacaktır. Kim nasıl düşünürse düşünsün, kim nasıl yorumlarsa yorumlasın Kürtçe'nin bir dil olarak yasaklanmasıherkes için çözümsüzlük getirir. Kastettiğim şey Kürtlerin kendi aralarında Kürtçe'yi özgürce konuşmaları değildir. Bu zaten olması gerekmekle beraber Kürtçe'nin eğitim dili olarak kurumsal anlamda layık olduğu yeri olmasından, medyanın her biriminde olması gereken yerde olmasından bahsediyorum.Dün olduğu gibi bu gün dahi, Kürtçe serbestçe konuşulamadığı için, Kürtler arasındaki kaynaşma zorlaşıyor. Dimilî lehçesini konuşan bir Kürdün, Kurmanci lehçesini konuşan bir Kürdü anlamakta çektiği zorluğu bir tarafa bırakın; çoğu zaman aynı lehçeyi konuşan Kürtler bile birbirlerini anlamakta güçlük çekiyorlar. Mesela Dersim’deki Kürtler, Amed çevresinde Dimilî konuşan Kürtlerle anlaşamayabilmektedirler. Yine Hakkari çevresindeki Kürtlerin Kurmancî lehçesi, Amed'in veya Malatya'nın Kurmanci lehçesiyle uyuşmayabilmektedir. Kürtçe eğitimin olmayışı ve Kürtçe yayın yapan yayın organlarının yokluğu bütün bu uyuşmazlıkları, anlaşmazlıkları doğurmaktadır. Gerek aynı lehçeyi konuşan ama farklı yerleşim birimlerine bağlı Kürtler arasında, gerekse farklı lehçeleri (Dimilî, Kurmanci, Soranî) konuşan Kürtler arasındaki birbirlerini anlamama noktasındaki şartlanmışlık durumları, karşılıklı empatiyi zorlaştırmaktadır. Hem Dimilkîler, hem de Kurmanclar bu tür zorlanma durumlarında çareyi Türkçe konuşmakta bulurlar. Biraz yorulacakları, yoğunlaşacakları yerde işin kolayına kaçarlar. Türkçe nasılsa ortak dilleridir(!) Halbuki Kurmanci lehçesi ile Dimilî lehçesi arasında bir çok benzerlik ve ortak kelimeler vardır.Biz bu benzerliği kelime düzeyinde burada işlemeye çalışacağız: Bunun için ilk önce hem Kurmancî lehçesinde hem de Zazakî lehçesinde kullanılmakta olup yazılışları aynı olan kelimelerden tespit ettiklerimizden bir kısmına yer vereceğiz: KÜRTÇE TÜRKÇE KURMANCÎ DIMILÎ Çepik Çepik Alkış Simaq Simaq Sumak Mast Mast Yoğurt Heyf, tol(intiqam) Heyf İntikam/Yazık (Heyf ' Kelimesinin Türkçe de iki karşılığının olması garipsenebilir. Ama bu iki kavramın muhtevasına bakıldığında bu iki kelimeninde aynı anlama yakın olduğu anlaşılır. İntikam; tanım olarak kişinin gördüğü zararı karşılama, giderme çabasıdır. Yazık ise tanım olarak ' görülen zarar sonrasında bu zararın farkına varmanın acısını hissetmek’tir. Her iki durumda da görülen zararı giderme arzusu vardır.) KÜRTÇE TÜRKÇE KURMANCÎ DIMILÎ Dayê, Dê Dayê, May, Da Anne Germ Garm / Germ Sıcak Kes, şexs Kes, şexs Şahıs, Kimse Bin Bin, bi Alt Zor Zor Zor Henek Henek Şaka Bira Bira Kardeş Qet Qet Asla Zinar Zinar K aya, Kaya parçası Zuha Ziva Kuru Çiqas Çiqas Ne Kadar Çend Çend Kaç, Ne kadar Quzilqurt Quzilqurt Dört kanatlı bir böcek Lez Lez Çabuk Kurik, Gore Kurik, Puç(ik) Çorap Çok, Çok Diz Havil Havil Fayda Qirik Qirik Boğaz Yukarıdaki bazı örneklerde görüldüğü gibi bazı kelimelerin Kurmancî lehçesindeki karşılığa birden çok olabilmektedir. Dimilî olan bazı kelimelerde de bunu görmek mümkündür. Ancak Kurmanci lehçesinde bu daha yoğundur. Bu farklı karşılıkları bu nedenle eklemeyi uygun buldum. KÜRTÇE TÜRKÇE KURMANCÎ DIMILÎ Rik Rik Kîn Şerm, Fedî Şerm/e Utanç Şerpeze Şerpeze Perişan Xebat Xebat Çalışma Xezeb Xezeb Gazap Xort Xort Genç, Delikanlı Baş Baş İyi, Güzel Mêşin Mêşna, Mêşin Koyun Maşe, Pelgez, Maş, Gasık Maşe Maşa Goşt Goşt Et Sed Se Yüz(sayı) Şeş Şeş Altı(sayı) Bar Bar Yük Mar Mar Yılan Dar Dar Ağaç Zibil, Zivil Zibil Hayvan Gübresi Xem Xem Gam, Endişe,Tasa Bunlar Dimilî ve Kurmancî da kullanılan, telaffuzu ve yazılışı genellikle aynı olan kelimelerdir. Bu tür benzerlikler Kürtçedeki sözcük türlerinin tümünde görülebilir. Biz burada sadece isimleri ele aldık. Sıfatlardaki ve fiillerdeki benzerliklere bundan sonraki yazılarda değineceğiz. yukardaki yazıda Kürtçe'nin lehçelerindeki yakınlık üzerine örnek kelimeler vermiştik. Bu sayıda da buna devam edeceğiz. Her iki lehçede kullanılıp harfi harfine birbiriyle aynı olan kelimeleri yazacağız.KÜRTÇE TÜRKÇE KURMANCÎ DIMILÎ Çikûs Cimri Çikûd Çikos Çikod Pale Irgat Pale Çem Çem Nehir Lepik, Destgork Lepik Eldiven Dest Dest El Lep, Pence Lep, Penc Pençe Belaş Belaş Bedava Bes Bes Yeter Hêz Hêz Güç Qey Qey Niye (anlamında bir soru kipi) Û Û Ve Kürtçe'nin lehçelerinde soru kiplerinin yanı sıra bağlaçlarda da benzerlik vardır. Bazı yörelerde telaffuzda bu noktada farklılıklar görülebilir. Mesela 'Û' bağlacı bazı yörelerde 'ew' veya 'ow' diye telaffuz edilir. Ama normal haliyle bunun kullanımı 'Û' şeklindedir. Kelimelere kaldığımız yerden devam edelim. Mişmiş Mişmiş Kayısı Deşt Deşt Ova Hinar, Henar Hinar, Henar Nar Xiyar Xiyar Salatalık Îsot Îsot Biber Gul Gul Gül(bitkisi ve çiçeği) Rez Rez Bağ Tor Tor Ağ(balık tutmada kullanılır) Pir Pird, Pir, Köprü Têkilî Têkilî İlişki Qesab Qesab Kasap Silq Silq Pancar Sipî Sipî Beyaz Zingil Zingil Çan, zil, çıngırak Doşek Doşek Döşek Dik Dik Seki, divan, oturmak için sedir. Qol Qol Kesik, kopuk (Hayvanların kuyruğu koptuğunda söylenir Qot Qot Bir şeyin üstten kesilip çok az bir kıs mının bırakılması (Bitkiler için kullanılır.) Bîr Bîr Kuyu Burada kimi kelimelerin karşılığı ,özellikle Kurmancî lehçesinde, birden çok olabilmektedir. Bu Kürtçe'nin zengin bir dil olmasındandır. Bu tür etkenlerin anlaşılmayı zorlaştırıcı etkenler olarak değil, farklı gerçeklikleri dile getirme bunları ifade etme bazında ufku genişletici, ifade zenginliğini arttırıcı etkenler olarak görülmesi gerekir. Bir dil veya bir dilin lehçelerini öğrenmede kelime öğrenmek, bunları ezberlemek zor gelebilir. Fakat bunların kullanımı yoğunlaştığında o zorluk ta ortadan kalkar. 1920'li, 1930'lu yıllarda Kürtçe kelime başına beş kuruş ceza getirilmesi 1970'li yıllara kadar ki inkar ile bu zengin dilin unutturulma çalışmalarını düşündüğümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya getirilen Kürtçe'deki bu zenginlik bizi şaşırtmaktadır. Bu durum Kürt halkının kültür birikiminin yoğunluğundan ileri gelmektedir. Diğer taraftan Allah'a karşı gelip O'nun ayetlerini inkar edenlerin bu olumsuz çabalarındaki yenilgilerini göstermektedir. Bu isimleri bu şekilde sıraladıktan sonra şimdi benzer olan fiilleri sıralamak istiyoruz: Kurmancî lehçesinde fiillerin çekimi genelde 'in', 'în', 'din' gibi eklerin yanı sıra, 'kirin','bûn' yardımcı fiillerin kullanılmasıyla olmaktadır. Dimilî lehçesinde ise fiillerin çekimi genellikle 'iş', 'îş' ekleri ve 'kerdiş', bîyayîş' gibi yardımcı fiillerle olmaktadır. Her iki lehçede de yardımcı fiiller aynı olup geldikleri esas fiili de aynı anlama getirmektedir. Xeml Xeml Süs Xemilîn Xemilyayîş Süslenmek, Xemilandin Xemelnayîş Süslemek Qelîn Qelyayîş Kızarmak Qelandin Qilênayîş Kızartmak Biriqîn Bereqyayîş Parlamak Biriqandin Bereqnayîş Parlatmak Hezkirin Hezkerdiş Sevmek Ayrıca fiillerin ön ekleri de (ki bunlar Kürtçe'de tek başlarına bir anlam ifade etmezler) her iki lehçede uyumludur. Kurmancî'de 'ra', 'pê' gibi önekler Dimilî'de 'ra', 'ta' gibi öneklere karşılık gelir. 'Ketin' Kurmancî'de, 'Kewtiş' Dimilî'de düşmek anlamını verir. 'Xistin' Kurmancî'de, 'Fînayîş' Dimilî'de düşürmek anlamını verir. Bunlar ayrıca yardımcı fiil olarak kullanılırlar. Zikrettiğimiz fiiller aynı öneklerle kullanıldıklarında oluşturdukları yeni fiilde bile yine aynı anlamı vermektedirler. Daha birçok yardımcı fiil örneğinde yine aynı sonuç çıkar. Raxistin Rafînayîş Sermek Xewvekirin Hownakerdiş Söndürmek Pêketin Takewtiş Yanmak Pêxistin Tafînayîş Yakmak Bîranîn Vîrardiş Hatırlamak Bunları da belirttikten sonra harf farklılıkları bir veya birden fazla olan fiillere ve isimlere yer vermek istiyoruz: Pirs Pers/Pars Soru Pirskirin Perskerdiş Sormak Gerîn Gerayîş Gezmek Gerandin Gernayîş Gezdirmek Giran Giron Ağır Giranî Gironey Ağırlık Cot Cit Çift Cotkar Citêr Çiftçi Rijandin Rişnayîş Dökmek Frotin Rotiş Satmak Cî/ cih, Ca Yer Bîr Vîr Hafıza, bilinç Bîrkirin Vîrkerdiş Unutmak Bu fiilde 'b' yerine 'v' gelmiştir. Kurmancî'deki bir çok sözcükte bu durum söz konusudur. Bunlardan birkaç örnek verecek olursak: Ber ( ê ) Ver (Vêr ) Ön(ce) Baran Varan/ Varo Yağış Baz(dan) Vaz(dayîş) Koşmak Bîranîn Vîrardiş Hatırlamak ***********spas ji bo İsmail YILDIZ-Hamza AKSAL

kürtçe atasözleri

Agır berda kayê xwe da ber bayê. - Samanı ateşe verdi, kendisi kenara çekildi.Agır xweşe lêari jê çêdıbe. - Ateş iyi de külü olmasa.Aqlê sıvık barê gırane. - Hafif akıl ağır yüktür.Aşê dêhna bı xwe dıgere. - Delinin değirmeni kendi kendine çalışır.Av bı bêjingê nayê cıvandın. - Elekle su toplanmaz.Ava de seri; çı buhustek çı çar tıli. - Başı aşan su; ha bir karış olmuş, ha dört parmak.Ba jı tehtê çı dıbe? - Yel kayadan ne götürür.Ban qul be bınban şıle. - Dam delikse damdibi ıslaktır.Baran dısekıne ga bı cıl dıke. - Yağmur durunca öküze çul örtüyor.Behr bı devê kûçka heram nabe. - Deniz itin ağzıyla haram olmaz.Bela tên serê mêra. - Bela yiğidin başına gelir.Bext nadım bı text. - Bahtı tahta değişmem.Bı desta berda bı lınga bıdû gerya. - Elini bıraktı, ayağı ile ardına düştü.Bı dınyê bışêwır bı aqlê xwe bık. - Dünyaya danış, aklına göre yap.Bıla avıs be kengi dızê bıla bızê. - Gebe olsun da ne zaman doğurursa doğursun.Bıla cwangê rokê bım, ne çêleka sed roji bım. - Bir günün boğası olayım, yüz günün ineği olmayayım.Bıla dılê mı bı dıl be bıla tûrê kırasê mû lı mı be. - Gönlüm hoş olsun da varsın giysim kıldan olsun.Bıla hespê çê be bıla bê nal be. - İyi at olsun da varsın nalı olmasın.Bıla rû bêşe zık ne êşe. - Yüz acısın, karın ağrımasın.Bırindar bı bırina xwe zane. - Yaralı yarasını bilir.Bı xweziya dest nagihê baqê keziya. - Keşke ile eller saç örgüsü demetine yetişmez.Carna mırov jı yarê diya xwere dıbê yabo. - Gün olur insan anasının dostuna baba der.Çavê derigırtiya lı ê derivekıryaye. - Kapısı kapalı olanın gözü kapısı açık olandadır.Çêlikê mara bê jahr nabın. - Yılanın yavrusu zehirsiz olmaz.Çıra jı korare def jı kerare bêfêdeye. - Çıranın köre, davulun sağıra yararı yoktur.Çû dermanê mizê gû lê esıri. - Sidik ilacına gitti kabız oldu.Dara xweziya şin nabe. - Keşkenin ağacı yeşermez.Darê jı bıni nebır. - Ağacı kökünden kesme.Deryê xerata bı bena gırêdayiye. - Marangozun kapısı iple bağlıdır.Deryê xwe bıgır ciranê xwe sız dernex. - Kapını kapa, komşunu hırsız çıkarma.Destê xebıti lı ser zıkê têre. - Çalışan el tok karnın üstündedir.Destkê bıvır ne jı darê be dar nakeve. - Baltanın sapı ağaçtan olmazsa ağaç devrilmez.Dev dıxwe rû fedi dıke. - Ağız yer yüz utanır.Dêhn ne dêhnın; ê jı wan bawer dıkın dêhnın. - Deliler deli değil onlara inananlar delidir.Dê û dotê şerkırın, bêaqıla bawer kırın. - Ana kız kavga ettiler, akılsızlar inandı.Dıbêjın tu lı rê qede û bele lı rê. - Derler ki sen yola çıkınca kaza bela birlikte yola çıkar.Dıkana Bekıro; du qalıb sabûn û çar torbe xwê. - Bekir'in dükkanı; iki kalıp sabun, dört torba tuz.Dılê şıvên bıxwaze kare jı nêri şir derxe. - Çobanın gönlü isterse tekeden süt çıkarır.Dılê tırsonek sênga gewr nabine. - Korkak yürekli ak göğsü göremez.Dınya guleke, bêhn bıke û bıde hevalê xwe. - Dünya bir güldür, kokla ve arkadaşına ver.Dınya lı dınyê; çavê gur lı mihê. - Dünya durdukça kurdun gözü koyundadır.Dit ezım nedit dızım. - Gördüyse benim, görmediyse hırsızım.Dûjmınê te gêrıkek be ji disa hesabê xwe bıke. - Düşmanın bir karınca bile olsa önlemini al.Dûr bi nure. - Uzak ışıklıdır.Eger xêr bê welatekiwê bıgıhije hemı cihê welât. - Eğer bir ülkeye iyilik gelirse ülkenin her yerine ulaşır.Erd bırınc be, av rûn be, ku xwedi tunebe zû xelas dıbe. - Yer pirinç olsa, su da yağ, sahibi yoksa tez biter.Eyarê bênamûsa fırehe. - Namussuzun postu geniştir.Ez çı dıbêjım bılûra mı çı dıbêje. - Ben ne diyorum kavalım ne çalıyor.Ez ezım tu tuye. - Ben benim sen sensin.Ez hêdi dımeşım bela dıghê mı, ez zû dımeşımez dıghêm bela. - Yavaş yürüyorum bela bana yetişiyor, hızlı yürüyorum ben belaya yetişiyorum.Ê dızya hıngıv bıke wê mêş pêvedın. - Bal hırsızını arı sokar.Ê jınê berde lı paniyê nanêre. - Karıyı boşayan ardından bakmaz.Ê ne dı şerde be şêre. - Kavgada olmayan aslan kesilir.Ê rabe cihê wi, ê bımre jina wi dımine. - Kalkanın yeri, ölenin karısı kalır.Êş hat Şam'ê, ecelhati mırın. - Bulaşıcı hastalık Şam'dan geldi, eceli gelenler öldü.Fala qereçiya lıhev derdıkeve. - Çingenenin falı birdir, atar tutturur.Feqir çûn xwe dalıqinın ditın ku dewlemend lı ba dıbın. - Fakir kendini asmaya gitti, zenginlerin ipte sallandıklarını gördü.Galgala ket nav dev û dırana, wê bıgere lı bajar û şarıstana. - Ağız ve dişerin arasına düşen söz, kentleri memleketleri dolaşır.Giha dıbın kevırde namine. - Taşın altında ot kalmaz.Gotna rast bı mırov ne xweş tê. - Doğru söz insana hoş gelmez.Gul ew gul bû baran ji lê hat şıl bû. - Gül gül değildi, yağmur yağdı mahvoldu.Gur dikujin qijak dıxun. - Kurt öldürür karga yer.Ha kevır lı cer ket ha cer lı kevır ket. - Ha taş testiye değmiş ha testi taşa.Hechecikê sılava lı hecêk. - Ey kırlangıç hacca selam söyle.Hemı çêlek tên dotın, hemi gotın nayên gotın. - Her inek sağılır, her söz söylenmez.Hem jı dêrê bû hem ji jı mızgeftê. - Hem kiliseden oldu hem de camiden.Hem serê xwe dışkine hem ji xercê xwe dıde. - Hem başını kırdırıyor, hem de vergisini ödüyor.Here mıletan, bıgre adetan. - Uluslara git, gelenekler öğren.Her giha lı ser koka xwe şin tê. - Her ot kendi kökü üzerinde yeşerir.Her kezizerek sımbêlsorek lı hımbere. - Her sarı örgülünün yanıbaşında bir kaytan bıyıklı vardır.Her tışt jı zıravi mırov jı stûri dıqete. - Her şey incelikten, insan kabalıktan kopar.Heta mı xwe naskır mal lı xwe xelas kır. - Kendimi tanıyıncaya kadar malımı bitirdim.Hevalê bêje "heval heval" mede dû. - "Arkadaş arkadaş" diyen arkadaşın ardından gitme.Heyfa cıwaniyê piri lı pêye. - Yazık gençliğe, yaşlılık ardından geliyor.Heywana tu bıgerini wê erzan bıbe. - Gezdirdiğin hayvan ucuz olur.Hın dıkın hın dıxwun. - Kimi yapar kimi yer.Hıngıvê debeye dı eyarê kâçıkdaye. - Süzme baldır ama it postu içindedir.Hûrık hûrık dagır tûrık. - Ufak ufak doldur dağarcığını.Jı hırçkê du eyar dernayê. - Bir ayıdan iki post çıkmaz.Jın kelehe mêr gırtiye. - Kadın kaledir erkek tutsaktır.Jı pıra pır dıçe jı hındıka hındık. - Çoktan çok gider, azdan az.Jı rovi fenektır tune jı eyarê wi pırtır tune. - Tilkiden kurnaz yoktur, derisinden de çok yoktur.Jı xelkêre masigıro jı xwere kwêsigıro. - Elaleme balıkçı kendine kaplumbağacı.Kanya ku tu avê jê vexwi kevra navêjyê. - Su içtiğin kaynağa taş atma.Karê ne jı mıre bayê wê dı ser mıre. - Benim olmayan işin yeli üzerimden geçsin.Keçkê bêbav çiyayê bêav. - Babasız kız susuz dağ gibidir.Keda helal dıbe mû naqete, keda haram bıbe weris ji dıqete. - Helal ekmek kıl olsa kopmaz, haram ekmek halat da olsa kopar.Kerê mıri jı gur natırse. - Ölmüş eşek kurttan korkmaz.Kes nakeve gora kesi. - Kimse kimsenin mezarına girmez.Ku kela şorbê çû buhayê heskê pere nake. - Çorba taşarsa kepçenin değeri para etmez.Kumê rasta tım qetyayiye. - Doğru kişinin külahı hep yırtıktır.Kurmê şiri heta piri. - Ana sütündeki kurt ölüme kadar.Ku te gırt bermede ku te berda bı dû nekeve. - Tuttunsa bırakma, bıraktınsa ardına düşme.Kûçık jı kê bıtırse bı wi ali dıreye. - Köpek korktuğu yana havlar.Lê kaliyê lê koriyê; mırın çêtırejı feqiriyê. - Ah yaşlılık ah körlük; ölüm yoksulluktan iyidir.Lı bejnê neri bı zêra kırî, laçek rakır kertkê guri. - Boyuna posuna baktı altınla aldı, örtüsünü kaldırdı kel çıktı.Lı kerê mırî dıgere ku nala jêke. - Ölmüş eşek arıyor ki nalını kopara.Mala me lı çoyê meye; çoyê me lı ser mılê meye. - Evimiz sopamızda, sopamız omzumuzun üstündedir.Malê axê dıçe canê xulêm dêşe. - Ağanın malı gider uşağın canı yanar.Malê çamêrki û xesiski wek hev dıre. - Cömerdin malıyla cimrinin malı aynı oranda harcanır.Mal lı ser malê nabe. - Ev üstünde ev olmaz.Mal mala teye lê bı alyê fıraxa nere. - Ev evindir ancak mutfak tarafına gitme.Meger lı newala nebin xeyala. - Vadilerde dolaşma, kabus görme.Mêja Kurmanca ne ibadete, adete. - Kürt'ün namazı ibadet değil adettir.Mêrê qels du cara şer dıxwaze. - Güçsüz adam iki kez kavga ister.Mırın mırıne xırexır çıye? - Ölüm ölümdür, hırıltı nedir?Mırişka bıgere wê lıngê wê bı zelq be. - Gezen tavuğun ayağında pislik olur.Mırov bı carkê qûnek nabe. - Bir seferle ibne olunmaz.Mırov xwe bı destê xwe ne xurine xura mırov naşkê. - İnsan kendini kendi eliyle kaşımazsa kaşıntısı geçmez.Nabêjın kê kır; dıbêjın kê got. - Kim yaptı demezler kim söyledi derler.Nan û pivaz hebe nexweşi çavreşiye. - Ekmek ve soğan olursa hastalık çekememezliktir.Navê gur derketiye; rovi dınya xera kır. - Kurdun adı çıkmış; tilki dünyayı yıktı.Ne dujmınê xeraba bın; dujmınê xerabiyê bın. - Kötülerin düşmanı değil kötülüğün düşmanı olun.Ne fene, ev çı dar û bene? - Tuzak değilse, bu ne değnek ve iptir?Ne xwar ne da hevala, geni kır avêt newala. - Ne yedi ne arkadaşlara verdi, kokuttu vadilere attı.Nıvışta bê tışt, xwedyê xwe kuşt. - Ücretsiz muska sahibini öldürdü.Pısik ne lı male mışk Evdırrehman'e. - Kedi evde olmayınca fare Abdurrahman kesilir.Pivaz, çı sor çı sıpi. - Soğan, ha kırmızı ha beyaz.Qantır nazê xwê şin nayê. - Katır doğurmaz, tuz yeşermez.Qedrê gulê çı zane; kelbeş dıvê kerê reş. - Gülün değerini ne bilir; devedikeni ister kara eşek.Qûna wê qûna mırişkêye hêkê qaza dıke. - Götü tavuk götüdür kaz yumurtası yumurtluyor.Reng rengın, sor bı dengın. - Renk renktir, kırmızı ünlüdür.Rûyê reş ne hewci teniyêye. - Kara yüze is gerekmez.Serê du berana dı beroşkêde nakela. - İki koçun başı bir tencerede kaynamaz.Sê wêne dost hene: Nano, gano, cano. - Üç türlü dost vardır: yiyici, ırz düşmanı, candan dost.Sımbêl bı pısika ji heye. - Bıyık kedide de vardır.Şahdê rovi terya wiye. - Tilkinin tanığı kuyruğudur.Şeb û şekır çûn Diyarbekır, şekır rûnişt deng nekır, şeb rabû pesnê xwe kır. - Şap ile şeker Diyarbakır'a gittiler, şeker sustu oturdu, şap kalktı kendini övdü.Şerê sıbehê jı xêra êvarê çêtıre. - Sabahın kavgası akşamın hayrından iyidir.Şeva reş keleha mêraye. - Kara gece yiğidin kalesidir.Şeytên gotiye "ê lı xwe bı heyıre ez dı winım." - Şeytan, "Şaşırıp kalanı edeyim." demiş.Şêr şêre; çı jine çı mêre. - Aslan aslandır; ha dişidir ha erkek.Şıkefta sed pez heryê wê sed û yek pez ji heryê. - Yüz koyunun sığdığı yere yüzbir koyun da sığar.Şûr kalanê xwe nabıre. - Kılıç kınını kesmez.Ta bı ta dıbe rih. - Kıl be kıl sakal olur.Taji bı zorê nare nêçırê. - Tazı zorla ava gitmez.Teyrê ku goşt dıxwun nıkılxwarın. - Et yiyen kartallar eğri gagalı olur.Tımayi bırakuje. - Tamah kardeş öldürendir.Tırsa gur jı baranê heba wê jı xwere kulavek çêkra. - Kurdun yağmurdan korkusu olsaydı kendine bir aba yapardı.Tu bı hıriba tê lı nav keri ba. - Yapağılı olsaydın sürü arasında olurdun.Tu cehnemê nebini buhuşt bı te xweş nabe. - Cehennemi görmezsen cennet sana tatlı olmaz.Tu çı têxi kewarê wê ew bê xwarê. - Dolaba ne koyarsan onu alırsın.War ew ware lê bıhar ne ew bıhare. - Yer aynı yer ama bahar aynı bahar değil.Wê ev hevira hin gelek avê hıline. - Bu hamur daha çok su kaldırır.Xeber çekê jınêye. - Küfür kadının silahıdır.Xeta xwar jı gayê pire. - Eğri çizgi yaşlı öküzdendir.Xwedê jı yekire xera bıke dıranê wi dı pelûlê de dışkê. - Allah birisinin işini bozarsa dişi sütlaçta kırılır.Xwedyê xêra dıbe evdalê ber dêra. - İyilik sahibi kilisenin hizmetçisi olur.Xwestek û kodık bı şûnde? - Dilencilik ve utangaçlık olmaz.Xılt çıqas axê bıkole bı serê xwe dadıke. - Köstebek ne kadar toprağı kazarsa başına döker.Ya nare aş ya ji dıre aşvan dıkuje. - Ya değirmene gitmiyor ya da gidip değirmenciyi öldürüyor.Yarê diya mı yek ba mınê bı dendıkê bıhiva bı xwedi bıkra. - Anamın dostu bir tane olsaydı onu bademiçiyle beslerdim.Yek ta nabe du ta tê ranabe. - Bir iplik olmuyor, iki iplik geçmiyor.Zıkê zaroka tıjeye lê zımanê wan nagere. - Çocukların karınları söz doludur ama dilleri dönmez.Zımanê dırêj darkukê serê xwedyê xwe ye. - Uzun dil sahibinin başına ağaçkakandır.Zor gêzerê radıke. - Zor, havucu kökünden çıkarır.

KÜRT tarihinde ilkler....bu da bir ilk derleme...

İlk KÜRT kütüphanesi : Kitêbxanêya Kurdî – İsveç-10 Ekim 1997
İlk KÜRT gazetesi : Kürdistan- Mikdat Mithat Bedirxan, 22 Nisan 1898 – Mısır
KÜRT edebiyatının ilk yazılı örneğini: Bilinen ilk kürtçe şiir M.Ö 330 yılında Baraboz Tarafından yazılmıştır....
KÜRTlerin ilk Internet Radyosu: Buli Can tarafından Radio X – Dengê Azadî - Ekim 2000
İlk KÜRT sitesi : www.kurdehaymane.com
KÜRTçe ilk yerel televizyonu : Gün TV – Diyarbakır- 23 Mart 2006
KÜRTlerin ilk tiyatro teksti: olarak kabul edilen ''Memê Alan'' 1918’de Ebdurrehim REHMİ'nin yazdığı oyundur
ilk KÜRTçe piyes : ''Birîna Reş''(Kara Yara) -1959’da Musa Anter- Harbiye Askeri Cezaevi’ndeki hücresinde yazdı.
Türk Tiyatro ve Sinemasında KÜRT karakterlerin işlendiği ilk oyun : 1977'de 'Deprem ve Zulüm'
KÜRTçe ilk rock solo albüm: Rojhan Beken'ın "Lawo" albümü
Oskara aday gösterilmiş ilk KÜRT filmi: Şîwenî Befir
İlk KÜRT video sitesi :‘kurdtube.com’
ilk KÜRT romanı : Erebê Şemo "ŞİVANÊ KURD"
Türkiye'de İlk KÜRTçe klibi çeken : Ferhat tunç
ilk KÜRT partisi: İran Kürdistanı Demokrat Partisi-HDKİ’
Türkiye de İlk KÜRT Cumhurbaşkanı: İsmet İnönü'dür
ilk KÜRT filmi : 1926 yilinda Kürt kadinlarinin durumunu ekranlara getiren Zerê adli film çekildi.
Türkiye de ilk KÜRTçe Yayın başvurusu : 23 MART 2004: Diyarbakır Gün-TV Kürtçe’nin/Kurmançi lehçesinde Hafta içi Salı ve Perşembe günleri akşam saat 21:00’de 45’er dakikalık Dergûşa Çandê (Kültür Beşiği) adlı bir Kültür-Sanat programı yapmak amacıyla RTÜK’e başvurdu
Tv’lerde ilk Türkçe alt yazılı KÜRTçe Film: 07 MAYIS 2004: Diyarbakır Gün-TV Türkiye ekranlarında ilk kez, tamamı Kürtçe, Türkçe alt yazılı Diyarbakır yapımı belgesel nitelikli “ÇEK ÇEK” filmini yayımladı.
TV’lerde ilk KÜRTçe Reklam: 01 HAZİRAN 2004: Tümüyle Gün Tv, tarafından hazırlanan ilk Kürtçe reklam İstanbul Kürt Enstitüsü tarafından hazırlanan “Ferhenga Kurdi-Tırki” adlı Kürtçe-Türkçe Sözlüğü tanıttı.
İlk KÜRT Ulusal Gençlik Örgütü : 1969 de DDKO
ilk KÜRTçe ajans haberciliği : DİHA (Dicle Haber Ajansı) - 4 Nisan 2002
ilk KÜRTçe işletim sistemi : “Ubuntu”
İlk KÜRTçe çizgi roman :“Mirina Jaro” (Jaro’nun Ölümü) Levent Özkan
ilk KÜRT kadın dengbêji : Eski Sovyetler Birliği’nde yaşayan Kürtler içerisinde, ilk Kürt kadın sanatçı Susika Simo’dur.
Türkiye de KÜRTçe kurs için ilk başvuru: 6 Ağustos 2002English Fast Yabancı Dil Okulları Kurucusu Nazif Ülgen, Kürtçe dil kursu açmak için İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurdu.
ilk KÜRT yayıncılığı: Ermenistan’da 1921 yılında başlatıldığını ve Roja Teze isimli bir gazetenin yayınlanmasıyla.
Türkiye'nin ilk KÜRT popüler kültür dergisi : Esmer
ilk KÜRT kurumu : Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı (KÜRT-KAV), Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri tarafından Cumhuriyet tarihi boyunca Kürt adıyla tescil edilen kurumdur.
Anadolu’da ilk KÜRT köyü: Rohat Alakom`un son çalışmasında, bazı belgelere dayanarak Orta Anadolu’da köyün Yabanabad yöresinde bulunduğunu ortaya koydu.
ilk KÜRT Film Günleri : Almanya'nın Köln kentinde düzenlendi. Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK) ile Baran Kültür Evi'nin ortaklaşa düzenlenen 1. Köln Kürt Film Günleri, 30 Eylül 2006 da yapıldı.
Altın Kelebek ödülüyle Ödüllendirilen ilk KÜRT sanatçı : 2005 yılında Etnik müzik kategorisinde en iyi sanatçı olarak Rojin seçildi.
İlk KÜRT müzik grubu :Koma Wetan 1970
Ilk feminist KÜRT filmi :Stêrk di nav rojê de bêreng in (‘Yildizlar Gündüz Renksizdir') --Mahabadli kadin yönetmen Sirin Cihani.....
İlk KÜRT televizyonu : MED TV 1995'te kuruldu.
İlk KÜRTçe müzik kanalı : Mesopotamia Music Channel (MMC) - 2 Ocak 2007
Türkiye de KÜRT karakterlere yer veren ilk film : Yılmaz Güney’in 1968 yılında başrolünü oynadığı ve yönettiği Seyithan / Toprağın Gelini
İlk KÜRT Cumhuriyeti : 22 Ocak 1946'da Mahabad kentinin Çuwarçıra Meydanı'nda derleme.................nühpelda47 ......ev agah ji jé hevalé HECİ hate dayin...spasi jı bo wi.......Kürtlerin ilk devleti: MedKürtlerin İlk devletini Kuran; Kyakser , i.ö 21.03.612Kürtlerin ilk ihanetçisi ve devletin yıkılışı : Harpagos i.ö 549kürtlerin ilk isyanı : 1806, Baban aşireti isyanı, Abdurahman paşa öncülüğündekürtlerin ilk dengbêjî; Evdalê Zeynikêkürtlerin ilk savaş hükümeti; Botan-behdînan Hükümetî 1992kürtlerin ilk radyosu; Erîvankürtlerin ilk istihbaratı: HPP(Hêza Parastina partiyê)kürtlerin ilk enstîtüsü: parîs Kürt Enstîtüsükürtlerin ilk kültür merkezi, MKM veya NÇMkürtlerin ilk devrimci, demokrat ve türk kökenli şehidi: Hakî KARER (ordulu Bir arkadaş, Partînin ilk yönetim kulurunda yer almış 1978 de şehid düştü, stÊrka sor elî ile...)ilk kurdoloji çalışması : italyan Maûrîzîo Garzonî (( "Rêziman û ferhenga zimanê Kurdî" ))..rojdi _ 440 katkıları...spas hevale heja...Kürt Kadınlarının İlk Derneği : Teal-i Nisvan-ıMayıs 1919′da İstanbul’da Süleymaniyeli Doktor Encum Yamulkî Xanim başkanlığında kurulan Teal-i Nisvan-ı Kurdî adlı cemiyet, 20 Haziran 1919′da okutulan mevlit ile faaliyetlerine başladı.Osmanlı’da İlk Yasal Kürt Cemiyeti : Kürdistan’da kurulan ilk cemiyet ise 1908 yılı Mayıs ayında Diyarbekir’de kurulan Osmanlı Kürt İttihat ve Terakki Cemiyeti’ydi. İlk Sanal Kürt Ansiklopedisi: http://ku.wikipedia.org/wiki/Destp%C3%AAkİlk Kürtçe Günlük Gazete : Azadiya WelatDünyanın ilk Sibernitik (Çok Kabaca robot bilimi) Bilgini : Bediu'z-Zaman Ebû'l-İz İsmail bin er-Razaz El-Cezeri

KÜRDOLOJİ ÇALIŞMALARI

Kürdoloji alanında yapılan ilk kapsamlı çalışma 1787'de "Kürt Dili Grameri ve Sözlüğü" eserini yayınlayan İtalyan Maurizio Garzoni'dir. Bu eserde yaklaşık 4.600 kelime yer almaktadır. Kürtçe üzerine ilk bilgilerin yer aldığı başka bir çalışma da Rusya‚dan P. S. Pallas da"Tüm Diller ve Lehçelerin Karşılaştırmalı Sözlüğü" çalışmasını yayınlar. Ayrıca 1880 yılında F. Justi "Kürtçe Grameri" adlı çalışmasını Petersburg'da yayınlar.İtalyan, Alessandro Coletti (1925-1985) "Kürt Dili ve Grameri Sözlüğü" adını verdiği çalışmasının ilk cildini Kürtçe gramerine ve ikinci cildin ikinci bölümünü de Kürtçe-İtalyanca sözlüğe ayırmıştır.Kürtçe üzerine çalışmalar yapan Alman bilim-insanlarının birkaçının adlarını zikretmemiz yerinde olacaktır: E. Rödiger, A. F. Pott, Theodor Nöldekc, Albert Socin, Ferdinand Justi, Oscar Man ve Karl Hedank.Soane 1913 yılında Londra'da "Kurmanci veya Kürt Dili Grameri" çalışmasını ve 1919 yılında da Bağdat'ta "Temel Kurmanci Grameri" adlı çalışmalarını yayınlar. Yine İngiliz C. J. Edmonds da Tevfik Vehbi ile birlikte "Kürtçe-İngilizce Sözlük" çalışmasını yapar. 1957 yılında "Kuzey ve Merkezi Kürtçeye Lehçebilimsel Bir Bakış" adı altında doktorasını yapan dilbilimci Davit Neil Mackenzie, sonraları bu çalışmasını iki cilt halinde "Kürtçe Lehçesel İncelemeler" adıyla yayınlar.Avusturyalı profesör Freidrich Müller (1843-1898) "Kürt Dilinin Kurmanci Lehçesi" ve "Kürt Dilinin Zazaca Lehçesi" adlı çalışmalarını yayınlar. Viyanalı Hugo Makas dilbilimsel çalışmalar yapmış olup "Kürtçe Metinler-Kurmanci Lehçesinde" adlı bir eser yayınlamıştır. Bunlardan başka, "Kürtçe-Fransızca Sözlük"ün yazarı A. Jaba'yı da unutmamak gerekir.Amerika'da, Kürt dili üzerine yapılan ilk dilbilimsel çalışmalar misyoner S. A. Rhea tarafından yapıldı. 1851-1865 yılları arasında Hakkari yöresine yerleşmiş olan Rhea, burada Kürtçeyi öğrenmiş ve sonradan Kürtçe gramerini yayınlamış. Rhea bununla yetinmemiş ve 1.600 kelimelik Kürtçe-İngilizce sözlüğü de çalışmasının sonuna eklemiştir.Yerli KürdologlarGüney Kürdistan'daki dilbilimsel çalışmalar genellikle Güney Kürtçesi (Sorani) üzerine yapılmıştır. Bu lehçe üzerinde ilk kez Tevfik Vehbi'nin (1891-1984) çalışmaları olmuştur. Vehbi 1926 yılında "Kürtçe Dilbilgisi" adlı çalışmasını yayınlar.Giw Mukriyani de 1950 yılında "Rehber, Arapça-Kürtçe Sözlük"ü ve 1955 yılında da "Kürtçe-Farsça Arapça-Fransızca Sözlük"ünü yayınladı.M. Xal da "Xal Sözlüğü" adlı çalışmasını Kürtçe-Kürtçe yayınladı. Nuri Ali Emini de dilbilgisi kitabını 1956 ve 1960 yılında Bağdat ve Süleymaniye'de yayınladı.Kürçe üzerine detaylı çalışmalar yapmış bir isim olan Dr. Abdullah Haci Maruf, Cemal Nebez, M. E. Hewremani, Hamid Ferec, Tahır Sadık, İzedin Mustafa Resul'u anmakla yetinelim.Doğu Kürdistan'da Kürtçe üzerine yaptıkları çalışmalarla tanınan yazarlarımız Muhamed Mukri, Qadiri Fetahi Qazi, Şex Merduxi Kurdistani, Sadık Safizade Borekeyi ve Hejar'dır. Bu parçada Güney Kürdistan'a nazaran fazla çalışma söz konusu değildir. Eski Sovyet Cumhuriyetleri'nde yaşayan Kürtlerden dil çalışmaları alanında akla gelen ilk isim Qanate Kurdo'dur. Onun dışında Çerkes Bakaev, İsak Sukerman, Kerim Eyubi, Maksime Xemo ve Zera Yusiv gibi isimlerden bahsetmek yerinde olacaktır.İstanbul'da kümelenen Kürt aydınları arasında Kürtçe üzerine tartışmaların yaşandığından ve Arap harflerinin Kürtçe'ye uymadığı, Kürtçe için yeni bir alfabeye gereksinim olduğunu ileri süren aydınlardan Xelil Xeyali, Abdullah Cevdet, Salih Bedirxan, Celadet Bedirxan, Kamuran Bedirxan, Reşide Kürt, Osman Sebri, Kemal Badıllı, Feqe Huseyn Sağnıç ve Tori.Kürtlerin Kullandığı AlfabelerKürtlerin hangi tarihte hangi alfabeyi kullandıkları bilinmiyor. Bilinen bir gerçek var ki o da, tarih boyunca Kürtlerin birden fazla alfabe kullandıklarıdır. Şimdiye kadar Kürtler tarafından kullanılan alfabeler şunlardır:Çivi yazısı; 36 harf olan bu yazıya Medler altı harf daha ekleyerek, 42 harften oluşan bir alfabeyi kullanmışlar.Avesta alfabesi; 44 harften oluşan bu alfabe sağdan sola doğru yazılıyordu. Bazı kaynaklar Avesta alfabesinin 48 harften oluştuğuna işaret ediyorlar.Arami alfabesi; en fazla Kürtçe yazıların yazıldığı ve Kürtçenin en eski yazılı belgeleri olarak kabul edilen ve Hewreman bölgesindeki mağaralarda bulunan belgeler bu alfabeyle yazılmıştır.Eski Pehlevi alfabesi.Masi Sorati alfabesi; Arap tarihçi İbn Vahsiye (miladi 856), Kürtlerin bu alfabeyi kullandıklarını ve bu alfabeyle yazılmış üç kitabı gördüğünü söylüyor. 36 harf olan bu alfabeye Kürtler altı ses daha ilave etmişlerdir.Yezidi Kürtlerin kullandığı alfabe; yüzlerce yıldan beri kullanılan bu alfabe 31 harften oluşuyor. Yezidilerin kutsal dini kitapları Mushefa Reş ve Cilwe, bu alfabeyle yazılmıştır.Arap alfabesiLatin alfabesiKiril alfabesiBu sıraladığımız alfabeler dışında Doğu Kürdistan'ın Zewe bölgesinde gümüş bir tepsi üzerine yazılı farklı bir yazı türüne rastlanmıştır. Araştırmacılara göre milattan önce 8. yüzyıldan kalan bu yazının Medlere ait olduğu ileri sürülüyor. Bu yazı türüne şimdiye kadar başka bir yerde rastlanmamıştır.Kürtlerde Alfabe Tartışmalarıİslamiyetten sonra Kürtler arasında Kürtçeye uyarlanan Arap alfabesinin kullanımı yaygınlaştı. Kürt klasik edebiyatına ait eserlerin büyük çoğunluğu bu alfabeyle yazılmıştır. Ancak 19. yüzyılın sonlarında 32 harfli olan Osmanlı alfabesinin Kürtçedeki sesleri karşılamada yetersiz kaldığını vurgulayan Salix Bedirxan 8 harf ekleyerek, 40 harfli bir alfabe yaptı. Bu alfabeyle Roji Kurd'de birkaç yazı yayınlanmıştır.20. yüzyılda Güneyli Kürtler Kürt Latin alfabesinden de yararlanarak Kürtçe sesleri karşılamada daha gelişkin bir Kürt Arap alfabesi geliştirdiler.Yazılı olarak ilk kez Abdullah Cevdet "Roji Kurd" dergisinde Arap alfabesinin Kürtçeye uymadığını ve kendi alfabelerini değiştirmeleri gerektiğini işaret ediyor.Kemal Badıllı'ya göre o dönem Kürt aydınları Latin alfabesine yakın bir Kürt alfabesi üzerinde çalışmış, fakat I. Dünya Savaşı nedeniyle bu alfabe hazırlanamamıştır.Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde Ermeni asıllı Hakop Xaraziyan 1921 yılında Ermeni alfabesini Kürtçeye uyarladı. Bu alfabe "Şems" adıyla bilinir. Aynı dönemde Asuri asıllı İshak Morogulor tarafından Kürt Latin alfabesi hazırlandı ve 1930 yılında Kürtlerin en uzun süreli yayını olan "Riya Teze" gazetesinde kullanılmaya başlandı. 1944 yılında Rus merkezi hükümetinin dayatmasıyla bu alfabenin kullanılması durduruldu ve Heciye Cindi başkanlığında bir komisyon oluşturularak Kiril alfabesi Kürtçeye uyarlandı.Günümüzde Kuzey ve Güneybatı Kürtleri arasında yaygın olarak kullanılan Kürt Latin alfabesi 1932 yılında Celadet Bedirxan tarafından ilk kez 'Hawar' dergisinde kullanılmıştır. Ancak Celadet Bedirxan bu alfabe üzerinde çalışmalarına 1919 yılında başlamıştır. C. Bedirxan, Fransız ve Türk Latin alfabelerinden de esinlenerek alfabesine son şekli vermiştir

ORHAN DOĞAN'ın SANSÜRLENEN RÖPORTAJI

ORHAN DOĞAN'IN YAYINLANMAYAN RÖPORTAJI Kürt sorununun demokratik ve barışçı yollardan çözümü için büyük çaba sarfeden Orhan Doğan'la geçen yıl temmuz ayında Sabah Gazetesi muhabiri tarafından yapılan, ancak sansürlenerek yayınlanmayan röportajı yayınlıyoruz. Doğan, 'Hükümete adım attıracak, PKK'nin de ciddiye alabileceği bir barış mekanizmasına ihtiyaç var' diyor ve şunları ekliyor: 'İspanya ETA ile görüştü, İngiltere IRA ile görüşüyor. Dünyanın pek çok yerinde benzer sorunlar diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözülürken, Türkiye'de olayı PKK'nin imhası üzerine kurgulayarak, çözüm beklemek hem çağcıl, hem de doğru değildir.' Kürt sorunu diyalogla çözülür Devlet birimlerinde tartışılan ve PKK'nin silahsızlandırılmasını içeren gizli planı 30 Temmuz 2006'da 'PKK'yi dağdan indirme planı' başlığıyla manşetten okurlarına duyuran Sabah Gazetesi, 2 gün sonra Orhan Doğan'la bir röportaj gerçekleştirdi. Ancak daha sonra Orhan Doğan'a Sabah Gazetesi'nden gönderilen mesajda, 'Röportajın yayınlanmayacağı' iletildi. O dönem Ülkede Özgür Gündem Gazetesi'ne 'Reva görülen uygulama meslek ahlakı açısından etik değil. Uygulanan siyasi sansürdür' açıklaması yapan Doğan, 'Benim gibi düşünmezsen senin söylediklerini yayınlamam mantığı var. 20 yıllık siyasi hayatımla ilk defa, bu kadar sert bir blokaj ve dirençle karşılaştım' demişti. Gazetemiz Gündem, Doğan'ın bir yıl önce Kürt sorununun demokratik çözümü konusunda dile getirdiği düşüncelerin h�l� tartışılması gereken önemli perspektifler barındırdığından hareketle, Sabah Gazetesi tarafından sansürlenen röportajı, bugün tam metin yayınlayarak siz okurlarımıza sunuyor... PKK'yi dağdan indirme planı Son günlerde Sabah Gazetesi'nde PKK'nin dağdan indirilmesine yönelik bir formülün tartışıldığına ilişkin haberler yer aldı. Bu formül bir devlet konsepti veya bir hükümet politikası olsa bile Kürt sorununun çözümüne ilişkin bir içerik taşımadığı kanısındayım. Bu formül özünde Kürt sorununun demokratik çözümü yerine PKK'nin nasıl tasfiye edileceğine ilişkindir. Bu nedenle projenin **** Kürt halkı ve sorunun barışçıl çözümünü isteyen iç dinamikler tarafından kabul görmeyeceğini düşünüyorum. Diyalog sağlanmalı Aslında hep birlikte çözüme nereden ve nasıl başlanmalı, diye sormalıyız. Çatışmalar nasıl durdurulur, daha sonra hangi yasal adımlar atılır ve PKK'nin tümden silahsızlanması nasıl sağlanabilir? Belki şu an için tarafları bir masa etrafına toplamak mümkün olmayabilir. Ama kabul edilebilir projeler üzerinde tartışma açarak dolaylı diyalog başlatılabilir. Ve o proje ayaksız masaya dönüşür. Projeler üzerinde uzlaşı sağlanamayan konular zaman içinde masaya taşınır ve nihai barış sağlanabilir. Aslında şu an PKK ile devlet arasında masaya oturmadan dolaylı bir diyalog var. Bu bir dolaylı müzakeredir ve devam ettirilmelidir. Kaldı ki AB üyesi olan İspanya ETA ile görüştü, İngiltere IRA ile görüşüyor. Türkiye de AB'ye aday bir ülke. Dünyanın pek çok yerinde benzer sorunlar diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözülürken, Türkiye'de olayı salt bir güvenlik ve terör sorunu olarak görerek, olayı PKK'nin imhası üzerine kurgulayarak, 'PKK biterse Kürt sorunu da çözülür' yanılsamasıyla çözüm beklemek hem çağcıl, hem de doğru değildir. Dağa katılım arttı Bölge'den yeni geldim. Bölge'de her operasyon öncesinde olduğu gibi operasyon söylentilerinin yoğunlaştığı bugünlerde PKK'ye sempati ve bunun sonucu olarak da PKK'ye katılımda artış var. Operasyonel konsept PKK'ye güç olarak dönüyor. Bu nedenle soruna operasyonel yaklaşmak yerine diyalog kanallarını açmak gerekir. Silah ve şiddet miladını doldurdu. PKK'ye demokratik siyaset kanalını açmazsanız dağda olmaya devam edecektir. Silah yerine mikrofonu uzatabilirsek o gençlere, cennet dağları turizme de açmış oluruz. Öcalan'ın hapsi Öcalan'ın ev hapsine alınması gibi bir ön adım sorunun çözümünde çok ciddi bir kapı açar ve bu adım nihai barış için geniş çatışmasız bir tartışma alanı oluşturabilir. İkinci adım PKK'nin eşzamanlı olarak 1 Haziran 2004 tarihli aktifleşme kararını kaldırması ve demokratik mücadele kararı almasıyla yeni bir boyut kazanabilir, sonraki adım 50-100 kişilik ya da PKK'nin belirleyeceği sayıda bir grubun demokratik siyasete katılım girişimi ve bunun yasal güvenceyle gerçekleşmesi olabilir. Önemli olan karşılıklı güven ortamı yaratılarak Kürt dili, kültürü, sanatı, tarihi, edebiyatı ve diğer demokratik hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi, kullanımı, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, valilerin seçimle işbaşına gelmesi, ifade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması gibi açılımların kısa, orta ve uzun vadede yapılabilecekler şeklinde belli bir takvime bağlanabilmesidir. Kuşkusuz bu açılımları bir günde ve bir çırpıda yapmak kolay değildir. Bunlar için temel bir yasal düzenleme olabileceği gibi, ayrı yasalar da olabilir. Ancak bu konuda hükümet ve devlet kurumlarının iyi niyet ya da irade beyanları dahi önemli sonuçlar yaratacaktır. Bunun için örneğin iki yıl veya üzerinde uzlaşılabilecek makul bir süre deklare edilebilir. Bu süre içinde beklenen adımlar karşılıklı olarak atıldığında sürenin son gününde PKK de son silahlı grubunu göndermiş ve tümden silahsızlanmış olur. Zaten o süre boyunca silah kullanılmamış olacaktır. Çok kolay olmadığını bir kez daha vurgulamak isterim, ama böyle bir ajanda oluşturmanın toplumsal barış ve halklarımızın bir kez daha kucaklaşması ve ülkemizi aydınlık yarınlara taşıması bakımından oldukça anlamlı ve önemli buluyorum. Ev hapsinin sonunda Öcalan'ın da özgürleşecek olması toplumumuzda şu ya da bu düzeyde travmalar yaratmış acılı ve ağıtlı bir dönemin de sonu olacaktır. Dağa çıkmanın nedenleri ortadan kaldırmadan dağdan inişi gerçekleştiremeyiz. Erbakan da yararlandı Erbakan'a ev hapsini nasıl sağladık? 'Erbakan'la Öcalan bir değil' diyeceksiniz. Doğru, bir değil. Erbakan'ı sağlık ve yaşlılık nedeniyle eve hapsine almak doğru ve insani bir karardı. Öcalan için de ev hepsini barış için düşünebilmeliyiz. Kaldı ki, Öcalan'ı da zorlayan ağır sağlık sorunları var. Bu önerinin bazı kesimlerin kulağını tırmaladığını daha şimdiden duyumsuyorum, ancak yönetenler barış için risk almak ve cesur olmak zorunda. Tıpkı Zapatero, Blair ya da De Clerk gibi. Öcalan şimdi bir ada hapishanesinde. Üstelik devlet için bir sürü emek, zaman, külfet gibi geri dönüşü de var orada bulunmasının. Avukatları ve ailesi görüşemiyor olmasının yarattığı gerginliklerde var. Öcalan da belki Urfa'da bir evde ev hapsinde tutulabilir. Bir PKK gider başka PKK gelir Yönetici kadronun süreç dışında tutulması, Avrupa ülkelerine gönderilmesi gibi seçenekler kaos yaratır. Onlar için bir müddet siyaset yasağı düşünülebilir. Turgut Özal da böyle düşünüyordu. PKK bir sonuçtur. Nedenler ortadan kaldırılmadıkça sonuçla baş etmenin imkansızlığını on yıllardır acı deneyimlerle yaşadık. Bir PKK gider başka PKK gelir. Öcalan'la görüşülebilir Eğer PKK ile görüşme koşulları uygun değilse aydınlarla da görüşülebilir. Görüşme Öcalan'la da olabilir. Önemli olan bir yerlerden başlamaktır. Hamas bir terör örgütü. Türkiye'ye geldiğinde AKP tarafından kabul gördü. Hamas'la görüşmeyi ahlaki gören anlayış bırakın PKK'yi, DTP ile bile görüşmüyor. Görüşme dünyanın sonu değil. Ben bir insanımı bir çakıl taşına tercih edemem. Üstelik buradan bir karış toprak isteyen de yok. Ne kaybeder görüşseler. AKP'nin politikası yok Turgut Özal'ı seviyorum. Recep Tayyip Erdoğan, Özal'a benzemiyor. Erdoğan, Özal'a benzemek isteyebilir. Özal bir görüşmemizde yanımıza gelerek, 'Çocuklar ben son zamanlarda yaptığım yanlışı gördüm. Bu koruculuk çok b...ktan bir şey. Özel Tim'i ben getirdim, koruculuğu ben getirdim Bölge'ye. Ama bugün görüyorum ki, yanlış yapmışım. Belki ben bunu yapmak için Köşk'ü terk edebilirim. Bunun için size büyük görevler düşüyor' dedi. Bunu ölümünden çok kısa bir süre önce söyledi. Özal yaşasaydı Özel Tim'i ve koruculuğu kaldıracaktı. Ama bunu Erdoğan yapmadı. Özal ölmeseydi bugün başka şeyler konuşuyor olacaktık. Erdoğan ise 'Kürt sorunu benim sorunumdur' dedi. Diyarbakır'a gitti arkası gelmedi. Çünkü AKP'nin arka planında sorunun çözümü için bir politika yok. Aydınlar toplantısı Uzun zamandır çeşitli bölgelerde bölgesel toplantılar yapıyoruz. Bu bölgesel toplantılar bölgesel kanaat önderlerini ortaya çıkarıyor. Bölge'de diğer çevrelerle, aydınlar, sanatçılar, yazarlarla nasıl bir ortaklaşmaya gidilir, tartışıyoruz. Bütün bunları bir havuzda toplayıp acaba buradan bir toplumsal vicdan çıkarabilir miyiz? Bu öyle bir vicdan olmalı ki, hayatın her anında sızlamalı. Böyle bir çıkış yapılmalı, adım atılmalı. Bunun yapılabileceğini düşünüyorum. Bölge toplantılarında ortaya çıkan yerel kanaat önderlerini daha sonra Ankara'da bir araya getirip, Türkiye'de barış isteyen tüm iç dinamikleri ortak bir paydada buluşturup, bunu işleyen bir mekanizmaya dönüştürmeyi planlıyoruz. Böyle bir çıkışla sanırım Türkiye 2007'de farklı bir tabloyla karşı karşıya kalabilir. Yani barışı istemek yetmiyor, biraz da barışın takipçisi olmak lazım. Barış projesi Sendikalarımız, meslek odaları, burjuvazi, Kürt sorununu daha fazla tartışmaya açsaydı zaten bir uzlaşma sağlanırdı. Hükümet ben diyaloğa yanaşmam diyor, toplumsal dinamikler çözüm üretmiyor. Peki çözüm nereden gelecek. Aydınlarla önyargısız bir iletişim zemini kurulabildiği inancında değilim. Korkular ve kaygılar var. Empati neredeyse hiç yok. Her şey bizden, Kürtlerden bekleniyor. Bu haksızlık değil mi, hem mağduruz, hem sorumlu görülüyoruz. Geçen yılki aydın çıkışını çok önemsiyorum. Türkiye tarihinde bir ilke imza attılar. O yüzden minnet duygularımı ifade etmek istiyorum. Türkiye'nin toplumsal vicdanını açığa çıkarmak gerekir. Hem Türk halkını, hem Kürt halkını incitmeyecek ortak bir dil bulunmalı. Eğer barış girişim ve inisiyatifleri ortaklaşır ve barış projesi üreten bir Türkiye vicdanına dönüşebilirse çatışmasız bir dönem başlayabilir diye düşünüyorum. Hükümete adım attıracak, PKK'nin de ciddiye alabileceği güçlü bir ses ve işleyen bir barış mekanizmasına ihtiyaç var. Sonuçta tek bir dünya var. Başka bir dünya, başka bir Türkiye yok. Yarın bunları konuşamayacağımız bir gün de olabilir. Cezaevi günlerim demokrasi adınaydı Ulucanlar'ın kapanması çok iyi oldu. Pek çok acıyla neden akıllarda kaldı. Yaşamını yitiren insanların çığlıklarını h�l� yüreğimde duyumsuyorum. Tabii yeni cezaevleri de çok kötü. Cezaevinde yalnızlığın ne demek olduğunu bilmek için kalmak, belki de siyasetçileri birer ay cezaevinde yatırmak lazım. Orada geçen yıllarım, demokrasi adına geçen yıllardı. Kürt ve Türk halkının bir arada yaşaması uğruna ödenen bir bedeldi. Yaşandı ve geçti. Ve Türkiye'de tüm cezaevleri hemen hemen insana dair pek çok hakkın kullanılamadığı bir alan. O yüzden bana cezaevi demeyin, başka şeyler söyleyin. Çeteler ortaya çıkarılmalı Altay Tokat hakkında İHD olarak, O dönemde sanırım suç duyurusunda bulunulmuştu. Ama Türkiye'de sadece bir tek Altay Tokat yok ki, TBMM tüm sivil toplum örgütlerinin destek ve katılımını sağlayarak oluşturacağı bir komisyonla devlet içinde ya da devlet destekli yasa dışı oluşumları araştırmalı, açığa çıkarmalı ve yargısal bir süreç başlatmalıdır. Milletvekili iken yaptığımız konuşmalarda 'Devlet içinde çeteler var' demişiz. Tarih bizi bugün 15 yıl sonra haklı çıkardı. ABD Türkiye'ye müdahale edebilir Ortadoğu'da 21'inci yüzyılın lokomotifi Kürtler olmak zorunda. Ortadoğu'da statükonun aşılması Kürtlerle dostluktan geçer. Kürtleri iterek Ortadoğu'da değişim ve dönüşümü sağlayamazsınız. Bu nedenle ben Amerika'nın Kuzey Irak'ta Kürtlerle ittifak halindeyken, Türkiye Kürtleriyle bir savaşla karşı karşıya gelme ihtimalini düşük görüyorum. 'Irak'taki Kürtler'e dostum ama Türkiye'deki Kürtler düşmanım' mantığı çok kabul edilebilir bir mantık değil. Ortadoğu'da direnen iki üç ülke var. İran, Suriye, Irak. ABD, Irak'a müdahale etti. İran ve Suriye'ye benzer bir müdahale şimdilik düşünmüyor olabilir. O zaman Suriye ve İran'ı kimin üzerinden değiştirip dönüştürebilir. Bir İsrail üzerinden değiştirip dönüştürebilir, nitekim İsrail'in son Lübnan saldırıları bu iki ülkeye dolaylı yapılan saldırılardır. İki; Türkiye üzerinden yapabilir. Biz şunu çok iyi görmeliyiz ki, demokratikleşmeyi gerçekleştiremezsek Türkiye de bir müdahale alanına dönüşecektir. Bugün Türkiye'de Kürtler birlikten yana ama bir duygusal kırılmanın varlığı da gözardı edilmemelidir. Sınırötesi operasyon Türkiye'yi böler. Türkiye Kürtler açısından cazibe ve çekim merkezi olmaktan çıkar, farklı arayışlara yönelir. Kürtler, 1999 yılında 'Biz birlikte yaşamak istiyoruz' dediler. Öcalan'ın getirilmesinden sonra bu daha net açığa çıktı. Eğer Kürt sorununda yeni bir inşa süreci başlatamazsak o zaman Kürtlerin de çok ciddi bir kopuş süreci yaşayabileceğini görmek lazım

Hayatınızı kurtaracak 16 ipucu!

"İşte hayatınızı kurtaracak 16 ipucu" 1.Tırnaklar :Tırnaklarınıza dikkatle bakın. Eğer hafif mavilik yada; morluk görürseniz bu bir kalp hastalığıyla karşı karşıya olduğunuz anlamına gelebilir. Tırnaklarınızın aşırı kalın olması ya da üstlerinde tümsekler olması da nefes alma hatta akciğer sorunlarıyla karşı karşıya olduğunuzu gösterebilir. 2. Nefeslerinizi sayın : Eğer dakikada 15 kez ve daha altında nefes alıp veriyorsanız sağlıklı ciğerlere sahipsiniz demek... Eğer 25 kez nefes alıp veriyorsanız o zaman sağlığınıza dikkat etmelisiniz. 3. Gözler : Aynada gözlerinizden birine bakın. İris'in etrafında beyaz bir daire varsa kolesterol seviyeniz yüksek anlamına geliyor. Bu aynı şekilde yaklaşan kalp sorunlarının da en büyük habercisi. 4. Avuç içinize bakın : Avuç içlerinize dikkatle bakın. Eğer kırmızı ve lekelilerse karaciğerinizde sorun var demek. 5. Hafıza kontrolü :Bir tepsinin üstüne rasgele 10 eşya koyun. Tepsiye sadece 10 saniye bakın. Kaç tanesini hatırlayabildiniz? İyi bir hafızanızın olması Alzheimer'le karşılaşma riskinizin daha az olacağı anlamına geliyor. 6. Kas kontrolü : Sırt üstü yatın. Bacaklarınız dümdüz olsun. Bir bacağınızı havaya kaldırın. Bir kişinin ayağınıza bastırmasını isteyin. Eğer bacağınız yere düşüyorsa,kaslarınız da bir zayıflık olduğu anlamına geliyor. 7. Görünüş : Gözünüzün hemen altında elmacık kemiğiniz üzerine bir cetvel yerleştirin. Sonra cetvelin üstüne bir kredi kartı yerleştirin kartı en rahat okuduğunuz uzaklığı ölçün. Ne kadar yakına gelirse gelsin kartı rahat okuyabiliyorsanız göz sağlığınızın iyi olduğu anlamına geliyor. 8. Tiroit misiniz? : Kollarınızı yere paralel olarak tam karşınızda birşeye uzanıyormuş gibi uzatın. Ellerinize dikkat edin. Eğer elleriniz bu pozisyonda titriyorsa o zaman tiroit olma riskiniz çok. 9. Düz yürümek : Yere bir metre uzunluğunda bir çizgi çizin. Üzerinde rahat rahat yürüyebiliyorsanız, vücudunuzun koordinasyonu iyi işliyor demektir. 10. Doğum kilonuz : Annenize kaç kilo doğduğunuzu sorun. 3 kilonun altında doğmuşsanız kalp sorunlarıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. 11. Beliniz kalın mı? : Vücut şekliniz elmaya benziyorsa, yani yağlarınız belinizin çevresinde toplanıyorsa, kalp sorunu yaşama riskiniz daha fazla. 12. Tuvalet sıklığı : Her 3 saatte bir tuvalete birden çok gitme ihtiyacı mı hissediyorsunuz? Diyabetin en erken alarmlarından biri sık sık tuvalete gitmektir. 13. Nabız kontrolü : Nabzınız ne kadar yavaş atıyorsa o kadar uzun yaşayacaksınız demektir. Yani nabzınız 70'in altındaysa sağlıklısınız anlamına geliyor. 14.Dişlerinizi fırçalayın :Eğer dişleriniz kanıyorsa, kalbiniz tehlikede demektir. 15. Parmak uzunluğu : İşaret ve yüzük parmakları aynı uzunlukta olan kişilerin kalp krizi geçirme riski daha fazla. 16. Ayak bilekleri : Baş parmağınızla ayak bileğinizin arka kısmına bastırın. Eğer bastırdığınız noktada çok fazla çukurluk oluşuyorsa, o zaman kalp, akciğer, böbrek sorunlarıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Dr. Ahmet Cetinbudaklar